Plastikler, ağır metaller, tarım ilaçları, gübreler, ağır hidrokarbonlar…toprak kirliliğini oluşturur.
Toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik
dengelerinin çeşitli kirletici unsurlarla bozulması olayına toprak kirliliği
adı verilir.
Toprak kirliliğine sebep olan en önemli
etkenler; yerleşim alanlarından çıkan atıklar, endüstri atıkları, egzoz
gazları, tarım ilaçları ve kimyasal gübrelerdir. Evsel katı atıkların
depolandığı alanlar ve kanalizasyon şebekeleri ile toplanan atık suların
arıtılmadan doğrudan toprağa verildiği alanlarda toprak kirliliği meydana
gelmektedir. Egzoz gazları, ozon, karbon monoksit, kükürt dioksit, kurşun ve
kadmiyum vs. gibi zehirli maddeler rüzgarlar ile uzak mesafelere taşınmakta ve
yağışlarla yere inerek toprağı ve suyu kirletmektedir. Tarımsal mücadele
ilaçlarının ve suni gübrelerin bilinçsiz ve aşırı kullanımı sonucu, toksik
maddelerin toprakta birikimi artmakta ve doğal ortamın kirlenmesine sebep
olmaktadır. Suni gübrelerin de (sodyum,
potasyum gibi besin maddelerini içeren) aşırı ve bilinçsiz kullanımı sonucu
toprağın yapısı bozulmakta ve bu da toprak kirliliğine yol açmaktadır.
Toprak kirliliği ile topraktaki besin
maddelerinin derişimi değişir. Suda çözünmeyen katı maddeler toprakta birikerek
toprağın geçirgenliği gibi bazı fiziksel özelliklerini bozar. Deterjan
molekülleri gibi bazı organik moleküller toprağa yığılmakta ve burada yetişen
kültür bitkileri ile gıda zincirinde taşınabilmektedir. Ağır metallerin
topraktaki derişimleri artarak bitki gelişimi ve kalitesi bozulmakta ve sonuçta
topraktan alınan verim azalmaktadır.
DDT benzeri kimyasal maddeler, ağır metal
tuzları, deterjanlar, sera gazları, kloroflorokarbonlar, plastikler, klor ve
fiorlupolimerler toprakta uzun süre parçalanmadan kaldıkları için toprak
geçirgenliği azalarak ekolojik dengenin bozulmasına neden olur.
Ağır metal aynı zamanda da toprağı
kirletirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder